Bi’ Sanat Molası – “her şey tanıdık, her şey yabancı” / Versus Art Project

6.4.2023 | 646 |
Bi’ Sanat Molası – “her şey tanıdık, her şey yabancı” / Versus Art Project
Ataşehir’den yola çıkarak kültür – sanat mekânlarını ziyaret ettiğimiz Bi’ Sanat Molası programımızda sıradaki durağımız Versus Art Project ve “her şey tanıdık her şey yabancı” sergisi oluyor. Sanatçı Yelta Köm’ün işlerinin yer aldığı serginin küratörlüğünü Ulya Soley üstleniyor. 21 Mart tarihinde izleyiciyle buluşan sergi 30 Nisan tarihine kadar ziyaret edilebilir. Sergi, sanatçının fotoğraf, video, heykel ve metin gibi birbirinden farklı mecraları kullanarak ürettiği işleri bir araya getiriyor. Geleceğe dair bir arkeolojik alan olarak kurgulanmış sergide geçmişe ait objelerin yer aldığı eserlerin yanı sıra günümüze ait objelerin kullanıldığı eserlerde bulunuyor. Farklı zamanların iç içe geçtiği, zamandaki çizgiselliğin kırıldığı bir gerçeklik yaratılmış. Bunun yanında harita ve konum bilgilerinden yola çıkan eserlerde bulunuyor.
Mekâna girdiğimizde bizi karşılayan eser “ Kazara Gerçek” oluyor. Bu eserde kullanılan taşlar 2019 yılında Etna Dağı’ndan alınmış, eserde yer alan görüntüler ise bu taşların üzerine kurşun döküldükten sonra termal kameralardan çekilmiş görselleri. Bu kurşun dökme ise serginin başka yerlerinde de karşımıza çıkan spritüal bakışa bir örnek aslında. Romalılardan beri tarih boyunca farklı kültür ve zamanlarda karşımıza çıkan bir çeşit koruma ritüeli olan kurşun dökmeye bir gönderme. Aynı zamanda zehirli bir madde olan kurşunun koruma ile ilişkilendirilmesinde ironik bir yanda bulunuyor.
Sanatçının şiire ilgisini sergideki birçok eserde gözlemlemek mümkün. Mimari, sanat, arkeoloji, bilimkurgu, şiir gibi pek çok kavramın bir arada olduğu gerçeküstü bir ortam yaratılmış. “ Olmayan Yerde Buluş Benimle” buna güzel bir örnek. Bu yerleştirmede teknoloji, konum, haritalar, şiir ve sanat birleşmiş.
Sergide yer alan ilgi çekici işlerden biri de kıyamet. Bu işte de sanatçının farklı ilgi alanlarının bir araya gelişini gözlemlemek mümkün. Bir çeşit kıyamet defterinde farklı kıyamet hikâyeleri bir araya gelmiş ve tarih boyunca insanlığın kıyametin yaklaştığına olan inanışına bir gönderme yapılmış aslında. Buna en yakın örnek olarak 2012 yılı ve maya takviminin bitişini verebiliriz sanırım. Sizlere sanatçı ve küratör hakkında da kısaca bilgi vermek istiyorum.
Yelta Köm hakkında;
Yelta Köm (d.1986, İstanbul), mimari, sanatsal ve mekânsal pratikler aracılığıyla toplumsal ve politik meseleleri ele alan bir sanatçıdır. Çalışmaları çoğunlukla çevre algısı, kent imgesi, neoliberal dönüşümler, doğa ve teknoloji arasındaki gerilim ve kolektif hareketlerden esinlenir. İşbirliği; çeşitli metodoloji ve malzemelerle çalışan Köm’ün pratiğinin önemli bir parçasıdır. Odaklandığı konular arasında yeryüzü şekilleri, teknoloji, mekân ve topluluklara dair eleştirel pratikler, kent ve veriye dair gözetim metodolojileri, mimari teknolojiler, haritalandırma sistemleri, sözlü ve sinematografik hikâye anlatımı ile temsil tekniklerinin sorgulanması öne çıkar.
Köm, lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Bölümünde aldıktan sonra yüksek lisans eğitimini Städelschule Devlet Güzel Sanatlar Yüksekokulunda tamamlamıştır. 2018 yılında Micro Residency (Atina), 2022 yılında SAHA Studio (Silent University Orientation Programı kapsamında) misafir sanatçı programlarına katılmıştır. Köm’ün kişisel ve kolektif çalışmaları İstanbul Bienali, İstanbul Tasarım Bienali, Venedik Mimarlık Bienali, MAXXI Museum (Roma), Goethe-Institut (Atina, Ankara), SALT (İstanbul), V&A Museum (Londra), nGbK (Berlin), The Art Institute of Chicago, Gallery UM (Prag), transmediale vorspiel Silent Green (Berlin), Şikago Mimarlık Bienali, TOP e.V (Berlin), Versus Art Project (İstanbul) gibi birçok galeri, bienal ve sanat kurumunda sergilenmiştir.
Yelta Köm, Bauhaus Üniversitesi Weimar Mimarlık Fakültesinde, Görsel Temsiliyet Pratikleri ve Politikaları kürsüsünde çalışmakta ve TU Delft’in ev sahipliği yaptığı Topological Atlas projesinde araştırmacı olarak görev yapmaktadır. Herkes İçin Mimarlık'ın kurucularından olan sanatçı çalışmalarına Berlin'de devam etmektedir.
https://www.yeltakom.info
Ulya Soley hakkında;
Ulya Soley Pera Müzesi’nde çalışıyor. Central Saint Martins’in Kültür, Eleştiri ve Küratörlük yüksek lisans programını tamamladı. Lisans eğitimini McGill Üniversitesi’nde Sanat Tarihi ve Psikoloji dallarında gerçekleştirdi. Son dönemde Sanatorium’da “Konak Bedenler”, Pera Müzesi’nde “Zevk Meselesi” ve 601 Artspace New York’ta “Bu durumda nasıl giyinmeli?” sergilerinin küratörlüğünü ve çeşitli sanatçı yayınlarının editörlüğünü üstlendi. Çalışmalarında kuir-feminist bir perspektiften internet kültürü ve gelecek anlatılarına odaklanıyor. Yazıları Art agenda, Sanat Dünyamız, Argonotlar, Manifold, callingmag, The Believer Logger, Art unlimited, K24 ve borderless gibi mecralarda yayımlanıyor.
https://ulyasoley.com
Sergi metninde ufak bir alıntıyla yazımı sonlandırarak sergiyi ziyaret etmek için son günün 30 Nisan olduğunu hatırlatmak isterim. Yeni rotalarda buluşmak üzere.
“ Sonsuz bir fonda, tarihsiz bir noktadasın. Telefonun uydu sinyalleriyle buluşamıyor; çoktan işlevini yitirmiş. Dünyayı temsil eden imgelerin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Konumun haritalarda bulunamıyor. Tanıdık objelerin tümü hafızanda. Kendini dijital araçlara duygulanırken buluyorsun. Burası geleceğe dair arkeolojik bir alan. Burada geleceği sen kurguluyorsun.”
Ceylan Kayhan